Bu dönemde, çocuğun her yönüyle en iyi şekilde yetişmesine özen göstermek, çocukta kötü alışkanlıkların oluşmamasına çalışmak, aileye olduğu kadar okul öncesi eğitim kurumuna düşen görevlerdir. Okul öncesi çocukta en sık şikâyet konusu olan davranış ve uyum sorunlarının başında; temel alışkanlıkların kazandırılmasında güçlükler, yemek yeme, okul fobisi, aşırı hareketlilik veya çekingenlik, tikler, hırçınlık, sinirlilik, saldırganlık, inatçılık, dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik… vb gelmektedir.
Uyumsuz davranış gösteren çocuklarda genel olarak hangi davranışlar gözlenir?
Uyumsuz davranış gösteren çocuklarda genel olarak hangi davranışlar gözlenir?
Uyum Güçlüğü olan çocuklarla nasıl olumlu ilişki kurulmalıyız?
Öğrenciye Saygı duymalısınız (Her çocuğu ayrı bir birey olarak görüp, fikirleri sorulmalı ve fikirlerine saygı gösterilmelidir. Bu neticede çocuğa değer verilme hissi istenmeyen davranışları ortadan kaldırır)!
Uyum Güçlüğü olan çocuklarla nasıl olumlu ilişki kurulmalıyız?
Öğrenciyi Cesaretlendirmelisiniz (Çocuğun kendine güvenmesini istiyorsak önce çocuğa güvenmelisiniz. Cesaretlendirmenin ön koşulu, çocuğu olduğu gibi kabul edip onu koşulsuz sevmektir. Bunun için öğrencinin çabasını övmeli ve yüreklendirmelisiniz)!
Doğru Davranışı Göstermelisiniz (Doğru davranışın ne olduğunu açık, net ve basit bir dille anlatılmalı, hemen akabinde de doğru davranış çocuğa göstermelidir)
YEMEK SORUNU
Genellikle çocuğun üzerine fazla düşüldüğünde, yemek olayına aşırı hassasiyet gösterildiğinde, aşırı katı veya endişeli-huzursuz davranıldığında, şantaj ve tehdidi eğitim aracı olarak kullanıldığında yemek yememe, yaygın bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yemek İstemeyen/Yemek Seçen Bir Çocuğun Sorununun Çözümünde Yapılabilecekler!
UYKU SORUNU
Belli saatlerde, belli sürelerde uyumayı öğrenmek, okul öncesi dönemde kazanılması gereken alışkanlıklardandır. Uyuma konusunda güçlük çıkaran çocuklar genelde, asabi, öfkeli, hırçın, huzursuz ve aşırı hareketlidirler.
Çocuğun Uykusunu Düzenleme Konusunda Eğitim Kurumunda Neler Yapılabilir?
Çocuğun Uykusunu Düzenleme Konusunda Eğitim Kurumunda Neler Yapılabilir?
TUVALET SORUNU
Temizlik veya tuvalet alışkanlığı kazandırılamayan çocuklarda sıklıkla görülen sorunlar: alt ıslatma ve dışkılama bozukluklarıdır. Genellikle çocuklar iki yaş dolaylarında tuvalet kontrolünü kazanırlar. Ancak çocukların bir kısmı 2-3 yaşlarına kadar gündüz, 3-5 yaşlarına kadar da gece zaman zaman altlarını ıslatırlar. Çocuğun 5 yaşından sonra altını ıslatmasına enuresis denir. Alt ıslatma sadece gündüz veya sadece gece olabileceği gibi, hem gece hem gündüz olabilir.
Tuvalet Alışkanlığını Kazanamamış Çocuklar İçin Eğitim Kurumunda Yapılabilecekler!
PARMAK EMME
Çocukluğun ilk aylarında doğal bir davranış olarak kabul edilen parmak emme, daha sonraki süreçte ise uyumsuzluk belirtisi olara nitelendirilmektedir. Çocukların özellikle sıkıntılı olduklarında, azarlandıklarında veya üzüntülü olduklarında bu davranışa sığındıkları görülmektedir. Çocuğu parmağını emerken her yakaladığımızda; onu azarlar, mikrop kapıp hastalanacağını anlatır, bebekleştiğini söyler ve onunla alay edersek bu alışkanlık iyice yerleşmektedir.
Çocuğu bu alışkanlığından vazgeçirmek için!
TIRNAK YEME
Tırnak yeme çoğunlukla sıkıntılı, içe dönük, güvensiz, ruhsal gerginlik içinde olan çocuklarda görülün bir davranış problemdir.
Tırnak Yeme Alışkanlığından Vazgeçirmek İçin Yapılabilecekler Nelerdir?
ÇEKİNGENLİK -İçe dönüklük
Bazı öğrenciler çekingen, içe dönük ve sessizdirler. Bu çocuklar, akran gruplarıyla ilişki kurmada güçlükleri vardır. Genellikle, yalnız olmayı tercih eden çocuklardır. Bu problemi olan çocuklar, kendilerin ifade etmekten çekindiği gibi bir soru sorulduğunda da, bazen cevaplandırmaz, başlarını öne eğer, nadir hallerde de göz veya baş hareketi ile cevap vermektedirler.
Çekingen çocukların okulda uyum sorunlarının giderilmesi için;
OKUL FOBİSİ
Okul fobisi olan çocuklar çoğunlukla; okul günlerinde baş ve karın ağrıları, zaman zaman kusma şekline dönüşen mide bulantısı ve mide krampları, ağlama, terleme, titreme gibi belirtiler gösterirler. Okul kaynaklı okul fobisini nedenleri; sınıfın kalabalık oluşu, öğretmenden istenilen ilginin görülmemesi, öğretmenin çok otoriter/ katı disiplin anlayışı, sınıf içi faaliyetlerin çocuğa zor gelmesi veya belli bir faaliyeti (resim, müzik, yabancı dil gibi bir faaliyeti) başaramama endişesi, alay edilme, beğenilmeme, arkadaşsız ve yalnız kalma kaygısındandır.
Okul fobisi görülen çocuklara ilişkin eğitim kurumunun yaklaşımları:
KONUŞMA BOZUKLUĞU - Kekemelik
Kekemeliğe benzer problemler, 2-4 yaşları arasında çok sık görülmektedir.
Okulda Neler Yapılmalıdır?
OKULDA DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU (DEHB)
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), çocuğun yaş ve gelişim düzeyine uygun olmayan dikkati toplama ve sürdürme, aşırı hareketlilik ve ataklıkla karakterize bir sorundur.
DEHB, öğrencilerin okuldaki davranışlarını ve okul başarılarını olumsuz yönde etkilemektedir. Okul öncesi eğitimde DEHB sorumu, sınıf ortamında çocukların davranışları ancak aşırı ölçüde zarar verici olduğunda fark edilebilmektedir (Soyutürk,2006). Dikkat Eksikliği-Hiperaktivite Bozukluğu’nun okul öncesi dönemde görülme sıklığı (4-6 yaş) % 3’tür ve dikkat eksikliği tipi kızlarda daha yüksektir.
DEHB’li Öğrencilerin Sınıf Ortamındaki Davranışları!
5) DEHB’li Öğrencinize Yönelik Yaklaşımlarınız Nasıl Olamalıdır?
DEHB’li öğrencileri sınıftaki diğer öğrencilerinizle karşılaştırdığınızda; “arkadaşıyla sürekli konuştuğunu, sınıf içerisinde koşuşturduğunu, ortalıkta komiklik yaparak dolaştığını, pencereden baktığını, başka şeylerle meşgul olduğunu… vb” gözlemlersiniz. Bu davranış özellikleri gösteren çocukların sağlıklı ve uyumlu bir yaşam sürdürebilmeleri için erken teşhis edilmesi ve eğitime erken başlanması çok önemlidir.
6) DEHB’li öğrencilerin sınıf ortamında; etkili bir biçimde yönlendirmeye ve derse aktif olarak katılmaya ihtiyaçları vardır. Bu öğrencilerin öğrenme-öğretme sürecinde meraklarını, enerjilerini ve yaratıcılıklarını işe koşmalısınız. DEHB’li çocukların eğitiminde; kendi kendine yönerge verme ve kendi kendini kontrol etme yöntemleri ile problem çözme ve dikkat toplama eğitimlerini aynı zamanda da simgesel ödül sistemini etkin olarak kullanmalısınız.
7) Bir konuyu anlatırken konunun ana hatlarını büyük harflerle tahtaya yazmalı ya da slâyt ile tahtaya yansıtmalısınız. Derslerinizde kullandığınız filmler ya da drama etkinlikleri, öğrencilerin dikkatini toplama ve davranış yönetiminde etkilidir.
8) Derslerinizde, rahatlamaya yönelik uygulamalara (gevşeme ve gerilim aşamaları, bedenin otururken, ayakta rahat olmasını sağlamak, nefes uygulamaları, sessiz olma uygulamaları) yer vermelisiniz. Öğrencilerinizin, motivasyonlarını en üst düzeye çıkması için yeni uyarıcılar belirlemelisiniz. Öğrencinin kapasitelerinin artırılması için, ders planının hazırlanması aşamasında gerilim ve gevşeme alıştırmalarına yer vermenizde yarar vardır.
9) Dersin içeriği, zamanlaması ve aşamaları hakkında öğrencilerinizi bilgilendirmelisiniz. Örneğin, “Şimdi 15 dakika soruları cevaplandıracağız, sonraki 10 dakika sonuçlara bakacağız, ardından hatalarınızı düzelteceğiz.” gibi. Çalışmaların ritmine uygun aralar vermeli, bu aralarda bedensel ve zihinsel gevşeme alıştırmalarını uygulamalısınız. Sınıf içi kurallar ve bu kuralların uygulanmasında öğrencileriniz aktif bir şekilde rol almalıdırlar. Ayrıca, öğrencilerinize sınıftaki kuralları mümkün olduğunca erken öğretmelisiniz.
10) Öğrencilerinize not tutma teknikleri, bir metnin ya da konunun ana fikrini bulma, özet yapma yöntemleri hakkında bilgi vermeli ve bunlara yönelik alıştırmalar yaptırmalısınız. Öğrencilerinizin aileleri ile sık sık iletişim halinde olmalı, öğrencinin evdeki çalışma koşulları, ders çalışma yöntemleri, zaman yönetimi (etkinliğin süresi ve zamanı) konusunda bilgi vermelisiniz.
11) Öğrencilerinizin yaptıkları çalışmadan doyum elde edebilmesi için, ödevlerini kısa tutulmalı, kalitesine önem vermeli ve doğru yapılan işleri sürekli olarak pekiştirmelisiniz.
12) Öğrencilerinize birden fazla yönerge vermemeli, açık, anlaşılır ve kısa talimatlar vererek, verdiğiniz yönergenin anlaşılıp anlaşılmadığını kontrol etmelisiniz.